.
     Ana Sayfa
     Afyon Tanıtım
     Kaplıcalarımız
     Kutsal Emanet
     İlahi Dinle
     Dini bilgiler
     Afrikada Hayat
     El işi modeller
     Yemek tarifi
     Kalori defteri
     Mevlana 7 öğüt
     Video >>>>
     Ziyaretçi defteri
     İlginç Tasarımı

kahrolsun İSRAİL kahrolsun israil kahrolsun israil kahrolsun İSRAİL kahrolsun İSRAİL kahrolsun İSRAİL kahrolsun İSRAİL


Afyonumuz - Afrikada Hayat


 

 

 

 

 

 

 

 

 




 
 
Bir Dilim Ekmek

Dökülür çöplere, onca ekmekler,
Yoksullar, bir dilim ekmek ararken.
Ziyan, olur gider onca yemekler,
Yoksullar, bir dilim ekmek ararken.

Bazıları çokça yemek yaparlar,
O, bitmeden tatlı meyve kaparlar,
Kalanları düşünmeden atarlar,
Yoksullar,bir dilim ekmek ararken.

Besmele çekmeden hızlıca dalar,
Bir tabak yemekten bir kaşık alır,
On çeşit yemeğin yarısı kalır,
Yoksullar,bir dilim ekmek ararken.

Acı, tatlı birbirine katarlar,
Aç, gözlü olanlar hızlı yutarlar,
Bir kısmını çöpler, ile katarlar,
Yoksullar, bir dilim ekmek ararken.

Hakkıyla yapana yoktur sözümüz,
Fakir insanları görsün gözümüz,
Bilmem nasıl dayanıyor özümüz,
Yoksullar, bir dilim ekmek ararken.

Halden anlayanlar başımın tacı,
Yardımseverlere dilim duacı,
Boşuna israflar veriyor acı,
Yoksullar, bir dilim ekmek ararken.

Kaya der bilmezsin gelmezse başa,
Gücü yetmeyen var bir tabak aşa,
Yapılan yardımlar gider mi boşa,
Yoksullar, bir dilim ekmek ararken.
                       Osman Kaya Malatya







Günde 24 bin kişi ölüyor...

*1.2 milyardan fazla insan, yani dünyada yaşayan her beş kişiden biri günde 1 dolardan daha az parayla geçinmek zorunda.

*Sahra Çölü güneyindeki Afrika'da, nüfusun yarısı günde 1 dolardan daha az parayla yaşıyor.

*Gelişmekte olan ülkelerde her gün 800 milyon insan, yatağına aç giriyor.

*Dünyada günde ortalama 24 bin kişi açlık veya açlığa yakın nedenlerle ölüyor.

*Güney Asya'da her dört kişiden biri, Sahra Çölü güneyindeki Afrika'da ise her üç kişiden biri açlıkla boğuşuyor.

*Dünyada yaşayan her altı kişiden biri, okuma-yazma bilmiyor.
Halen, yaklaşık 115 milyon çocuk okula gidemiyor.





Ömür sadece 47 yıl...

Afrika’da ortalama insan ömrü sadece 47 yıl. Avrupa’da ise bu rakam 78 yılı buluyor.
Dünya Bankası ve IMF tarafından Dakar’da (Senegal) düzenlenen uluslararası konferansa katılan uzmanlar, Afrika’da insan ömrünün yoksulluk yüzünden kısa olduğunu belirttiler.



En yoksullar Afrika’da...

32 ülkeden uzmanların katıldığı konferansta söz alan konuşmacılar, dünyanın en yoksul ülkelerinden yarıdan fazlasının Afrika’da olduğuna işaret ettiler ve Afrika kıtasında yaklaşık 350 milyon kişinin, günde bir dolardan daha az parayla geçindiğini dile getirdiler. Elbette, ortalama ömrün 47 yıl olması, her bebeğin o kadar yaşayacağı anlamına gelmiyor.



Dünya’nın bir ucunda hastalar için teknolojinin son tedavi imkanları araştırılırken, diğer ucunda, Afrika’da, hala milyonlarca insan önlenebilir hastalıklar nedeniyle ölüme sürükleniyor. Bazı ülkelerde nüfusun yarısından fazlasının 25 yaşın altında olduğu Afrika’da, temel sorunu yetersiz beslenme ve enfeksiyonlar oluşturuyor.



Dünyadaki AIDS’li hastaların %80’ini barındıran Afrika, bebek ve anne ölümlerinin en yoğun görüldüğü, beklenen ortalama yaşam süresinin en az olduğu kıta. İsveç’te ortalama yaşam süresi 80 iken, Sierra Leone’da bu süre 34’e düşüyor. Bunların hiç biri tesadüf değil; Batı’nın sömürgesi olduğu için bütün yerüstü ve bilinen yeraltı kaynakları yıllardır sömürülen, okumuş gençlerini ve enerjisini kaybeden Afrika, bir çıkış arıyor.



Genel olarak Afrika ülkelerinin durumu birbirinden çok da farklı değil. Bazı ülkelerde AIDS en önemli sağlık problemiyken, bazılarında sıtma, nüfusu tehdit eden en ciddi hastalık. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, Afrika’da gerçekleşen ölümler arasında ilk sekiz neden arasında bulaşıcı hastalıklar geliyor. Zatürre, sıtma, ishal, kızamık ve tüberküloz gibi ilaç ve uygun yaşam koşulları sağlandığı takdirde tedavi edilebilecek olan hastalıklar nedeniyle her yıl milyonlarca Afrikalı hayatını kaybediyor.


Ekmek İsrafı

 

 

Ekmek, zengin ve yoksul ayırt etmeksizin günde üç kez soframıza konuk oluyor. Kokusu,
bereketi ve tadıyla bütün dinlerde kutsal nimet sayılan bu mübarek yiyecek, ülkemizde ne
yazık ki aşırı bir israfla karşı karşıya.

Bir yanda binlerce insanımız bir dilim ekmeğe muhtaç iken diğer yanda her gün 15 milyon
ekmeği çöpe atıyoruz. İstanbul’da ise çöpe atılan ekmek miktarı günlük 3 milyon 750 bin
civarında.

Ekmek israfını nasıl önleyebilirsiniz?

Ekmek 36 saat tazeliğini korur. Dört gün beklemiş ekmek, bayatlamış sayılır.

Tüketebileceğiniz kadar ekmek alın.

Ekmeği derin dondurucuda saklayın.

Bayat ekmeği en basit haliyle köfteye katarak değerlendirin.

Ekmeği fırında kıtırlaştırın

veya galeta unu yapın.

Bayat ekmeği hiç yemeyecekseniz, ıslatıp kuşlara ve sokak hayvanlarına verin.

Bayat ekmeği ısıtarak veya kızartarak bir çırpıda yeni yemekler yapabilirsiniz.

Bayat ekmekten 30 çeşit seçenek

Ekmek kavurması, papara, tirit, ekmek süpürgesi, ekmek uğması, yalancı paça, kalacuş,
ekmekli omlet, ekmek karıştırması, yumurtalı ekmek aşı, ekmekli ezme, bayat ekmek köftesi,
ekmek pizzası, dilim (ketçaplı) pizzaları, dilim kayganası, sarımsaklı ekmek, bayat ekmek
kanepesi, tutmaç.

Tatlılar: Bayat ekmek tatlısı, sütlü bayat ekmek tatlısı, ekmek helvası, vişneli ekmek tatlısı,
üzümlü etmek tatlısı, incir ve ballı ekmek turtası, ekmekli puding, ekmekli krep, bademli
ekmek dilimleri, çikolatalı ve ekmekli kek.

Ekmek israfı acaba nasıl önlenir?

Üretimi talebe göre planlayın!
“Raf ömrü” uzun olan kaliteli ekmek üretimine geçmeli
Ekmeğin miktarının (gramaj) azaltılması
Toplu yemek tüketim yerlerinde ekmeğin dilimlenerek sunulması
Tüketicinin ‘soğumuş’ ekmeği ‘bayatlamış’ olarak kabul etmemesi gerektiği konusunda
eğitilmesi
Ekmeğin derin soğutucularda dilimlenerek saklanması
Satılmayan ekmeklerin, fırıncılar tarafından galeta unu, kurutulmuş ekmek içi gibi başka gıda
maddelerinin üretiminde kullanılması
Evlere ihtiyaç olduğu kadar ekmek alınması


Ne kadar ekmek israf ediliyor?

Türkiye’de ekmek israfına ilişkin istatistiksel sonuçlar verecek bir çalışma henüz yok. Bugüne
kadar verilen rakamlar, daha çok tahminlere dayanmakta ve bazen çelişkiler göstermekte.
Bazı lokal araştırmalardan çıkarılan istatistiksel sonuçlar da ülke çapında ekmek israfına
ilişkin tahminlere dayanak oluyor.

Ekmek Sanayii İşverenler Sendikası, 1991 yılında, İstanbul’da günde en az 1 milyon ekmeğin
çöpe atıldığı veya hayvan yemi olarak kullanıldığını açıklamış.Aynı yıl, İstanbul Fırıncılar
Odası ise, İstanbul’da bir günde üretilen 10 milyon ekmeğin % 5’inin israf edildiğini ileri
sürmüş. Bu da, 500.000 ekmek eder.Aynı odanın, 1993 ve 1994 yıllarındaki açıklamalarında,
İstanbul’daki ekmek israfı % 6-7 civarında olarak kaydediliyor.Türkiye Fırıncılar
Federasyonu’nun, 1999 yılı başında İstanbul için verdiği rakamlara göre, bir günde üretilen
yaklaşık 15 milyon ekmeğin yaklaşık % 25’i israf ediliyor. Bu da 3 milyon 750 bin ekmek
demek. Aynı kaynakta, tüm ülkedeki ekmek israfının ise, 15 milyon adet olduğu belirtiliyor.

Ekmek israfının, sadece İstanbul’da değil, başka büyük kentlerde de artmakta olduğu, yerel
araştırmalardan anlaşılıyor. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi
Bölümü’nün Adana ve çevresinde yaptığı araştırmaya göre, satın alınan her 10 ekmeğin 1’i
çöpe gidiyor. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü’nün ekmeğin
kullanımı ile ilgili araştırmasında, tüketicilerin yaklaşık % 35’inin bayat ekmeği hayvanlara
verdiği, yaklaşık % 6’sının çöpe attığı ortaya çıkmış. Sonuç olarak, Konya’daki tüketicilerin
yaklaşık % 41’i, ekmek tüketiminde bilinçli davranmıyor. Aynı araştırmaya göre, tüketicilerin
sadece % 12.2’si, ekmeği, uzun süre bayatlamaya karşı koruma sağlayan buzdolabında
saklıyor. Ekmeği naylon poşet içinde saklayıp kısa sürede bayatlatan tüketicilerin oranı ise,
yaklaşık % 48.

Kimler daha çok israf ediyor?

İsraf edilen ekmek miktarını kesin olarak belirlemek mümkün olmasa bile, en fazla israfın
yemekhaneli iş yerleri, hastane, yatılı okul, öğrenci yurdu, otel, lokanta gibi toplu yemek
tüketim yerlerinde olduğuna ilişkin kesin veriler mevcut.

Türk Standartları Enstitüsü tarafından 1986 yılında yapılan “Türkiye’de ekmek sanayi, ekmek
standardizasyonu ve ekmekçiliğin sorunları” konulu sempozyumda, ekmek israfının % 70’ini
toplu yemek tüketim yerlerindeki israfın oluşturduğu belirtilmiş.

Antalya Fırıncılar Odası’nın, Nisan 2003’deki açıklamasına göre, Antalya’daki ekmek
israfının % 70’i turistik oteller ve lokantalarda oluyor. Ancak, bu israfta yerli turistlerin de
kabahati var. Yerli turistler ve özellikle Rus ve İsrailli turistler, yiyebileceklerinden çok fazla
ekmek alıyorlar. Sofrada artan ekmekler, doğruca çöpe gidiyor. Avrupalı veya Amerikalı
turistler ise, kararınca ekmek alıyorlar.

Antalya’daki bu durum, aynı zamanda evlerdeki ekmek israfının gelir düzeylerine göre
dağılımı konusunda da bir fikir veriyor. Araştırmalar, yüksek gelir grubunda ekmek israfının
çok daha fazla olduğunu gösteriyor. Düşük gelir grubunda ekmek tüketimi daha fazla iken,
ekmek israfı yok denecek kadar az. Bu da, ekmeğin ucuz bir gıda maddesi olmasından dolayı,
yüksek gelir grubunda tasarrufa değer bulunmamasına bağlanıyor.


İsraf nasıl önlenir?

Ekmek israfını en aza indirebilmek için, uzmanlarca şunlar öneriliyor:

1. Üretimin talebe göre planlanması.
2. Raf ömrü uzun kaliteli ekmek üretimi.
3. Ekmeğin fırında veya satış yerinde uygun koşullarda muhafazası.
4. Ekmeğin pişirilmesi ile satışı arasındaki sürenin en aza indirilmesi.
5. Ekmeğin poşetlenmesi.
6. Küçük gramajlarda ekmek üretimi.
7. Toplu yemek tüketim yerlerinde ekmeğin dilimlenmiş olarak verilmesi.
8. Self servis tezgâhlarında ekmeğin baş tarafta değil, yemeklerden sonra yer alması.
9. Toplu yemek tüketim yerlerinde, mönüye göre ekmek siparişi verilmesi; artan
ekmeklerin daha sonraki günlerde kullanılmasını sağlayacak mönü düzenlemesi.
10. Satılamayan ekmeklerin fırınlar tarafından, galeta unu, kurutulmuş ekmek içi gibi
başka gıda maddelerinin üretiminde kullanılması.
11. Orta derecede bayatlamış ekmeklerin düşük fiyattan satılması. (Amerika Birleşik
Devletleri’nde, 48 saat içinde satılmayan ekmekler, “tasarruf dükkânları” olarak
tanımlanan yerlerde daha düşük fiyattan satılmaktadır.)
12. Tüketicinin, soğumuş ekmeği bayatlamış saymaması.
13. Evlere ihtiyaçtan fazla ekmek alınmaması.
14. Evlerde ekmeğin oda sıcaklığında veya buzdolabında değil, derin dondurucuda
saklanması.
15. Ev hanımlarının bayatlamış ekmeği değerlendirme konusunda bilgilendirilmesi ve
teşvik edilmesi
2003 yılında en pahalı ekmeği kilosuna 1.139.000.TL ödeyerek BURDUR’lular yedi.

2003 yılında en ucuz ekmeği kilosuna 500.000 TL ödeyerek AMASYA’lılar yedi.

Günde 284 bin ekmek çöpe gidiyor

Bilinçsiz tüketim nedeniyle Türkiye genelinde çöpe atılan ekmeğin yıllık maliyeti 8.2
trilyon. Günde 284 bin, yılda ise 103 milyon 660 bin adet ekmek bayatladığı gerekçesiyle
çöpe atılıyor.

Ülkemizde halkın yüzde 60'ı kentlerde, yüzde 40'ı köylerde yaşıyor. Bir kişi günde kentte1.25, köylerde ise 1.5 ekmek yiyor. Ülke genelinde günde 284 bin, yılda ise 103 milyon 660
bin adet ekmek çöpe atılıyor. Talep taze ekmeğe yönelik olduğundan, 3-4 saatlik ekmekler
bayat kabul ediliyor. Ülkemizde tüketim hareketleri bilinçsiz. Kuruluş, otel ve yurt gibi toplu
tüketim merkezlerinin ekmeği küçük dilimler halinde naylon poşetlerde kullanmaları ve
bilinçli tüketime sunmaları, israfı önler.

                                                                                                                                                            




Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol